Avukatlık; yani savunuculuk yetkisini aldığımız günden bu zamana kadar,  ‘adalet’ kelimesinin kökünün içerdiği manalara ters düşecek hiçbir davayı almamak öncelikli prensibimiz olmuştur.  Bunu ifade etmekten de her zaman gurur duymaktayız.

Avukat, her türlü siyasi-politik, yargısal ve idari organdan bağımsızdır. Adaletin yardımcıları olan avukatlar, bu prensip üzere hareket etmeli ve bağımsızlığı zedeleyecek her eylemden kaçınmak zorundadırlar. Büromuz da temel prensipleri arasında olan bağımsızlığı, gerektiğinde davayı en başında reddederek, korumaya azami önem göstermektedir.

Gizlilik Esası, avukat-müvekkil ilişkisinin karşılıklı güven içerisinde sürmesinin temelini oluşturur. Davayla ilgili her bilgi sır olarak saklanmak zorundadır ve bu zorunluluk dava süreci bittikten sonrada devam etmelidir. Sır saklama zorunluluğu, müvekkil aleyhine tanıklıktan çekinmeyi de kapsamaktadır.

Müvekkilerimizi yaptığımızın işin tüm aşamaları hakkında bilgilendirmek ve talep etmeleri halinde dava dosyasındaki her evrakın birer kopyasını vermek ‘şeffaflık’ prensibimizin bir gereğidir.

Eşit muamele, aldığımız tüm işleri aynı özen ile takip etmemiz konusunda duyduğumuz vicdani sorumluluğu temsil eden bir terimdir.

Uzlaştırma, büro olarak çözüm yolları arasında en önde tuttuğumuz seçenektir. Müvekkillerimizin talepleri doğrultusunda, savunuculuk gömleğini giymeden önce, uzlaştırmacı sıfatı ile sorunu ortadan kaldırma adına karşı taraf ile görüşme sağlayarak çözüme kavuşturmak, en insani olan ve müvekkillerimiz açısından da en olumlu sonucu veren faaliyetimizdir.